Bir gölge düştü dudağına —
Gökyüzü kendini oraya gizledi belki,
Ya da bir ağacın utangaç sesi
Dokundu yanağına.
Bilmiyorum.
Bildiğim şu:
Senin baktığın yerde
Işık kendini yeniden icat ediyor.
Konuşmuyorsun ama
Bir rüzgâr, cümle kurar gibi
Saçlarına ilişiyor.
Her tel bir kıta,
Her dalga bir yön.
Senin sessizliğinle
Atlaslar değişiyor.
Bir düğme açık kalmış gömleğinde —
Ve dünya
Oradan içeri bakıyor.
Sadece bakıyor.
Çünkü bir şiire karışınca insan,
Ellerini cebine saklar hayranlıktan.
Senin yüzüne bakan bir aynayı
Kimse tozlandırmaz.
Senin gölgene basan yol,
Ezberden yürür kendini.
Ve sen...
Sen sadece varsın.
Ama bu öyle bir varoluş ki —
Ağaçlar daha yeşil,
Gökyüzü daha mavidir
Senin yanından geçtikten sonra.