Evet. Yine ben geldim.
Hoş geldin lan. Kim kaldı yanında ?
Doğru kimse kalmadı. Olanları da hepsini orda bıraktım.
Evet bıraktın ama düşünceler peki ?
Bak beni yine sürükleme arkandan.
Tamam peki nereye kadar kaçıcaksın ?
Kaçmak evet.
Zayıfsın evlat bunu kabul et.
Evet ama benim işte ben buyum, bu benim. Sen bana zayıfsın dedin diye zayıf olmam yani. Sen de bunu anla lütfen. Kaçmaya gelince de rahat bi hayat istiyorum sadece bunun adı kaçmak değil rahat, özgür olmaktır.
Özgür olunca ne olucak ? Her kes seni sevecek mi ya kızlar aşık mı olacak ? Ne değişecek ?
Bak benim öyle saydığın şeyleri aramak gibi bir niyetim, çabam yok. Kendiliğinden yaşayan biri olucam artık.
Peki şimdiye kadar neden olmuyordun o kendiliğinden yaşayan biri ?
Lan hani her şeyin en merhametlisi Allahtı ?
Neden beni en mutlu anımda yerden yere vurup mutsuz etdi ? Ha ne yani onun bildiği de bizim bilmediğimiz ne var yani. Zaten ben Müslüman bir birey değilim. Başıma da ne gelirse gelsin uff demem yani. Ölümmü lan hayatın sonu ? Gelsin bakalım nasıl bir sonluk yazılı bize. Şayet ben de merak ediyorum.
Bu keresinde hatırlıyormusun ölmeyi dileyipte ölüm anını hiss etmiştin. Acaba yine yapsan yine olurmu ?
Bak ölmeyi düşünmekle ölünmüyor yanlız. O dönemki olan şey de bilinçli bir şekilde inançlı olduğum için başıma gelen bişeydi sadece. Başka da bişey değil. İnanmıyorum kardeşim. Varmı Allah'ınız varsa size var. Tamam bana bundan daha iyi daha güzel ne vere bilir ki ? Ha tabi bilmiyor ola bilirim dermiş gibisiniz. Ancak ben mutlu olduğum anda beni mutsuz eden Allah bana gerekli değil. Unutmayın inanan varsa okey saygı duyarım ama dua etmekle falan başıma şu gelsin de ay yok mutlu olayım da gibi işler artık bana göre değil. Çünkü ne gelirse gelsin de ilki gibi, onun gibi hiss ettirmeyecek. Bunu unutma bi çocuğun ilk çıkan dişiyle son düşen dişi arasında en az 50 yıl fark vardır. Bunu neden dedim, çünkü aynı hiss ettirmiyor yani anlayın bunu. Bana hem şu saatten sonra her şeyi Allah'a bağlamak biraz anlamsız geliyor.
E peki o geri gelirse ? Nasıl olucak yeniden Allah'a gerimi dönücen. Bak aslında sen Allah'a sitem edince belki de kendini şansını kaybediyon.
Lan bak sövecem ama, gidicektiyse neden geldi ? Ha Allah'a sormak gerek bunu ki lan alıcaktınsa neden verdin ? Bu labağlilik ola bilir. Ama düşün bi Allahın sana bişey veriyor ve bi zaman sonra senden alıyor. Lan kiracımız biz ya Allah patronumuz ne bileyim ev sahibimiz falan mı acaba. Gerçi öyle olsa çok salakça olurdu. Ki guya değilene göre kainatın yaratıcısı olan Allah bilmiyorum yani bunu da, ki o Allah bize patron muamelesi yapsın çok komik yani bu. Bunun yerine ne olması gerekir ? Bak soruma cevap arıyorum ki bir insan mutlu olduğu zaman onu mutsuz eden Allah hangi merhametden konuşa biliyor ? Sizce de mantıksız değil mi ? Eğer varsa soruma cevap veren bir akıllı buyursun. Daha iyisini verir de ay yok bu uygun değildi falan. Bak kardeşim benim için en hayırlısını nasıl o seçe bilir. Aklım almıyor değil de bunun akıllı bir tarafı yok. Çünkü öyle olursa o Allahınız kendi kendini haksız çıkarmış olur. Bunu da ben söylüyorum ve sonuna kadar da arkasındayım. Bak düşün ki bu parka çocuğunu götürüyon. Ona oyuncak veriyon ki mutlu olsun oynasın işte bu gibi şeyler. Ancak 1 saat sonra oyuncağı elinden alıyorsun. E sen nasıl ebeveyn oldun o zaman ? Hadi buyur cevap ver. Vicdanmı ? Azapmı ? Ne diyeceğiz buna tam olarak ? Tamam şimdi onun o kitabını da okumadan yargılamak ahmakça olur ama okuycam elbet onu en kısa zamanda. Ve diyorum ki ben orda yanlış bulacam yani kendi düşüncelerime uygun olarak tabii ki.
Ki mesela bu böyle diyor da ama kitabında bile yanlış bu gibi. Lan niye işte niyə sen sevdiğin kullarım diyorsun ama onu kendin mutsuz ediyorsun. Şakamısın yani. Burda hangi bi ciddilik söz konusu ola bilir ?
Diyelim kaçmak olsun yani doğrusunu bilmeden kaçmak var bi de bilipte sessiz kalarak uzaklaşmak. Ben də ikinciyi seçtim. Asosyal olmam buna neden değil ama bunun altını çiziyorum. Yani karamsar da değilim. Sadece böyle bi yaşam tarzı seçtim diyelim. Devamını da yazacam ha bunun şuanda yoldayım otobüste azıcık uykum geldi. Buna kaçıyor deme yani. Sadece biraz kestirmek. Bilerekten mi yapıyorsun bunları ?
Neleri kast ediyorsun ?
Bak kendi kendine ayrı düşünceleri beynine getirmeni kast ediyorum. Anlamamazlıktan gelme.
Ne yapayım peki ?
Yani açıkçası bana zayıf diyen birinin en azından güçlü olmasını düşünürdüm.
Haklısın. Bak yine geldi senin şarkın.
Evet ben ondan kurtulmak istedikçe bana gelen şarkı.
Sen ondan kurtulmak istemiyorsun kendini kandırma lütfen. Adım gibi eminim ki o gelirse sen yine onu ilk günkü gibi kabul edersin ve daha da çok seversin. Bak evlat biliyorum herşeyi ancak kurtulman gerekiyor o düşüncelerden.
Hayır kurtulmam çünkü istemiyorum. Karamsar konuşup kafamı karıştırma. O beni hala seviyor. Ve gelicek. Ben ona inanıyorum. Hatta ona kendimden fazla güveniyorum. Hem de ilk günkü gibi. Anlıyormusun lan ?
E peki o şimdi seninle değil, senin hayatında bile değil bunu napıcan ?
Biliyorum ama bu gelmeyecek anlamına gelmez. Sen hiç kış mevsiminde güneşin çıkmasını bekledin mi ? İşte bu da aynı mantık. Ki o da günün birinde elbet benim doğan güneşim olucak.
Kendini kandırma evlat kendine gel lütfen.
Hayır rahat bırak beni. Bak hem Kalben ne diyor
Karanlık bi yerde bul beni
Kaybettiğin gün gibi bekliyorum
Üstümde bu başkasının ceketi
Yine de tanırsın biliyorum
Tanıdık bi yerde bul beni
Gerisi de var da tam hatırlamıyorum.
Bak evlat anlıyorum seni özlüyorsun ama onun gelip gelmeyeceğini nereden biliyorsun ?
Nasıl yani o bende o inancı yaratdı anlıyormusun.
Anlıyorum ama sen hani o şehiri terk ettin tüm eşyaları orda bıraktın da düşüncelerini neden bırakmadın ?
Sen düşüncelerini bu yere bıraka biliyor musun ya birine ödünç vere biliyormusun ?
Tabiki de hayır.
Ver sen onları yapmaya başladığında bana haber et ben de bunları yaparım tamammı. Anlamıyorsun bak şarkılar onu hatırlatıyor. Hiç unutmamış olmam da zaten çok net. Ben aşk acısı falan çekmiyorum. Sadece düşünmek benimkisi.
Bak o gelmeyecek.
Gelicek ben buna inanıyorum. Ona inanıyorum bu da bence olması gerektiği için oluyor. Evren bize bişey bu mesaj veriyor ola bilir. Ama bunu kalkıpta Allahla hiç uygunlaştırmam ki yok bu Allah'ın işi falan filan. Zaten Müslüman değilim
Daha neyin tribine girecem İslam'la uğraşarak zaman kaybederek. Başka da bişey demiycem. O gelicek, gelicek, o gelicek..
Evet bunlar düşüncelerinden kurtulamayıpta delirmenin eşiğinde olan bir gencin hikayesiydi. Ve aynı zamanda da bu gənc daha pozitiv şeylər düşünerekten geleceğe dair bişeyler de yapmak istiyor. Anlıyorum şimdi zor oluyor onun için. Ve üstüne üstlük Müslüman da değil. Yani bunu yargılamak için demedim katiyyen. Sadece söyledim. Neyse şimdilik bunu da burda sonlandıralım. Elbet bu gencin de yüzü gülür ve mutlu olur. Çünkü o da mutlu olmak istiyor. Doğru birşeylerin arayışında değil diğer tüm insanlar gibi. Ne de bencil biri değil tam aksine her kesi düşünüpte kendini hiçe sayan bir genç bizim genç. Biliyorum belki de yanlış yapıyor böyle ama işte o da bu şekil mutlu oluyor. Kimseden yardım istemeyen sevgi dahi ummayan kendi kendiliğinden mutlu olmaya çalışan bi genç. Kim bilir günün birinde mutlu olmayacaktır diye ? Hə kim diye bilir. Ancak onu çok güzel anlıyorum o ilk yaşadığı mutluluğu bi daha yaşamayacağını söylüyor öyle de zannediyor. Bunun nedeni de
" hayatımdsa birilerini istemiyorum" gibisinden lafları söylemesi ve aynı zamanda da düşünmesi. Bak bu şarkı Çağan Şengül ne kadar da güzel bi parça. Bana hep diyor abi ben tesadüfe inanmazdım o gelene kadar o geldi ve inanmış oldum. Ama o gitti ben yine aynı eskisi ben oldum. Tesadüfe de inanmadım yine. Biliyorum oğlum tek kız o değil diyorum ona. Ama ne yapayım söz geçiremiyorum. Hem aynı zamanda her şeyi yapmak isteyen bir genç oluyor hem de bu bakmışsın günlerce yemek yemeyen, uyumayan bi genç olmuş. İkisi de aynı insan bak. Ha insan demişken o bazen de bunları diyor bana ki şu insanları görüpte ben kendi kendime insan değilim diyorum diyor bana. Bakın ben bile bazen acıyorum ona yani acınaklı durumda değil biliyorum aslında. Ancak ben de o olduğu için biraz içten içe kötü oluyorum. Ne yapayım elden ne gelir siz söyleyin. Biliyorum belki çok tekrar yaptım özür dilerim eğer öyleyse, o birşeylerin arayışında değil. Sorcak olursanız ki peki o birşeylerin kendiliğinden olmasını mı bekliyor. Buna da cevabım şu olurdu ki hayır aslında evet bi bakıma öyle gibi de duruyor ola bilir ama tam olarak öyle değil. Aslını bu tek kendi biliyor. Sanırım çok fazla yazdım okuyan elbet ki çıkar ama bunu bilin ki bunu okumasını birinden yani öyle bir talebim yok gerçekten. Okuyan da sağolsun okumayan da. Bu hikayenin devamını yaşayıp göreceğiz. Ama şimdiden bişey demek çox zor hatta bişey söylemek ne doğru olmaz ne de akıllıca olmaz. Sanırım şimdiye kadar yazdığım en uzun hikaye bu oldu. Halen de yazmaya devam ediyorum çünkü kulağımdaki şarkı. Şarkılara pek düşkün biriyimdir. Hatta bakın gözlerim bile doldu nedensizce. Ama şarkı..
Arada bir dakikalık bi dinlenme. Çünkü yine şarkı. O şarkı ki Cem Adrian'dan gelen Kül olur demiş adam. Ne kadar da doğru söylemiş. Bilmiyorum belki de konu ilk başladığım yerden çok alakasız yerlere geldi bu eğer öyle olduysa çok özür dilerim. Yine Cem Adrian'dan bir parça. Bunları neden bize söylüyorsun derseniz eğer bilmiyorum ama yine de bölüşmek istiyorum. Eğer siz istemezseniz paylasmam yani. Hepinize teşekkür ederim. Hepinizi seviyorum.
Devamını neden yazamıyorum biliyorsunuzmu ? Ben de kendi kendime koyduğum bu teşhis var psikolojik rahatsızlıkmı diyim ne diyim. Kendine karşı ön yargılı olma sendromu gibi bişey koydum adını. Haklımıyım değilmiyim buna siz karar verin. Yine şarkımızı değiştirdim. Şu anda Gökhan Kırdardan bu parça bize eşlik ediyor. Belki de okuduğunuz zaman buraya vardığınızda " ulan bu ne kadar yazıyor ve " diye bilirsiniz ya da demezsininiz bu tamamen size kalmış bişey. Yüksek müsadenizle uzun yol gittiğim için bunu da burda bitirip uyumak istiyorum. Hepinize teşekkür ediyorum gerçekten. İyi ki varsınız..
Şərhlər (2)